A Harfiyle Başlayan Atasözleri ve Anlamları Güzel Sözler > Tüm Sözler > Atasözleri > Türk Atasözleri Anlamları > A Harfi A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z Aba altında er yatar. Aba da bir diba da giyene, güzel de bir çirkin de sevene. Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz. Aba vakti yaba, yaba vakti aba. Abanın kadri yağmurda bilinir. Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke'de bulunur. Abdal abdala çatmayınca, kasnak boyuna geçmez. Abdal abdalın ne onduğunu ister, ne de bulduğunu. Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır. Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz. Abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım' demiş. Abdala malum olur. Abdalın dostluğu köy görünceye kadardır. Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır. Abdalın yağı çok olursa gah (hem) borusuna çalar (sürer), gah (hem) gerisine. Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz. Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da. Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık. Acele giden, ecele gider. Acele ile menzil alınmaz. Acele işe şeytan karışır. Acele işin sonucu nedamet (pişmanlıktır) Acele yürüyen yolda kalır. Aceleci sinek süte düşer. Acemi katır kapı önünde yük indirir. Acemi nalbant gibi kah (gerek) nalına vurur, kah (gerek) mıhına. Acemi nalbant kürt eşeğinde dener kendini. Acemi nalbant mesleği gavur eşeğinde öğrenirmiş. Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır. Acı acıyı keser (bastırır) Acı acıyı keser, su sancıyı. Acı patlıcanı kırağı çalmaz. Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır. Acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler. Acıklı (dertli) başta akıl olmaz. Acıkmış kudurmuştur beterdir. Acından kimse ölmemiş. Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur. Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış. Aç (arık) at yol almaz, aç (arık) it av olmaz. Aç aç ile yatınca, arada dilenci doğar. Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez. Aç anansa da kaç. Aç aslandan tok domuz yeğdir. Aç ayı oynamaz. Aç bırakmaz hırsız edersin, çok söyleme arsız (yüzsüz) edersin. Aç dışarı, çıplak içeri kaçar. Aç domuz darıdan çıkmaz. Aç doymam, tok acıkmam sanır. Aç elini kara sokar. Aç esner, aşık gerinir. Aç gezmekten tok ölmek yeğdir. Aç gözünü, açarlar gözünü. Aç ile dost olayım diyen, peşin karnını doyursun. Aç ile eceli gelen söyleşir. Aç karın katık istemez, uyku yastık istemez. Aç köpek fırın duvarını deler. Aç kurt aslana saldırır. Aç kurt bile komşusunu dalamaz. Aç kurt yavrusunu yer. Aç ne yemez, tok ne demez. Aç ölmez, gözü kararır; susuz ölmez, benzi sararır. Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür) Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz. Aç yanından kaç. Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. Açık ağız aç kalmaz. Açık yaraya tuz ekilmez. Açılan solar, ağlayan güler. Açın gözün ekmek teknesindedir (olur) Açın imanı olmaz. Açın karnı doyar, gözü doymaz. Açın koynunda ekmek durmaz. Açın kursağına çörek dayanmaz. Açın uykusu gelmez. Açlık sofuluğu bozar. Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna. Açtırma kutuyu söyletme kötüyü. Ada bana, adayım sana. Adalet ile zulüm bir yerde barınmaz. Adam (insan) eti (yükü) ağırdır. Adam adam denmekle adam olmaz. Adam adam, pehlivan başka adam. Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu. Adam adama gerek olur. Adam adama her daim muhtaç (gerek olur) Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil (adam adama yük olmaz) Adam adamdan korkmaz, utanır (hatır sayar) Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu. Adam adamı bir kere aldatır. Adam adamın şeytanı. Adam ahbabından bellidir. Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye, eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye? Adam iş başında belli olur. Adam kıymetini adam bilir. Adam olacak çocuk bokundan belli olur. Adam olana bir söz yeter. Adam öküz derdinde, gelin sakız derdinde. Adam yanıla yanıla, pehlivan yenile yenile. Adama dayanma ölür, ağaca dayanma kurur. Adamak kolay, ödemek güçtür. Adamakla mal tükenmez (bitmez) Adamın adı çıkacağına canı çıksın. Adamın ahmağı malını över. Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındı. Adamın bahtı kızına çeyiz olurmuş. Adamın iyisi alışverişte belli olur. Adamın iyisi iş başında belli olur. Adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola. Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork (suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork) Adı çıkmış dokuza, inmez sekize. Ağa borç eder, uşak harç. Ağaca balta vurmuşlar 'sapı bedenimden' demiş. Ağaca çıkan keçinin dala bakan ağlağı (oğlağı) olur. Ağacı kurt, insanı dert yer. Ağacın kurdu içinde olur. Ağaç düşse de yakınına yaslanır. Ağaç kökünden yıkılır. Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez. Ağaç yaprağı ile güzeldir (gürler) Ağaç yaş iken eğilir. Ağaç, meyvesi olunca başını aşağı salar. Ağaçtan maşa olmaz. Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla. Ağanın alnı terlemezse, ırgatın burnu kanamaz. Ağanın eli tutulmaz. Ağanın gözü ata tımardır. Ağanın gözü öküzü semiz eder. Ağanın gözü, yiğidin sözü. Ağanın malı çıkar, uşağın canı. Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez. Ağası güçlü olanın kulu asi olur. Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter. Ağır basar, yeğni kalkar. Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır. Ağır kazan geç kaynar. Ağır ol (otur) ki bey (ağa, molla) desinler. Ağır ol, batman gel. Ağır taş batman döver (yerinden oynamaz) Ağır yongayı yel kaldırmaz. Ağız yer, yüz utanır. Ağızdan burun yakın, kardeşten karın yakın. Ağlama ölü için, ağla diri için. Ağlamakla yar ele girmez. Ağlamayan çocuğa meme vermezler. Ağlar gözden, sahte sözden sakın. Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar. Ağlatan gülmez. Ağlayanın malı gülene hayır etmez. Ağrılarda göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı. Ağrımayan başın, sargıya ihtiyacı yoktur. Ağrısız baş mezarda gerek (olur) Ağustosta beyni kaynayanın kışın kazanı kaynar. Ağustosta gölge kovan, zemhiride karnını ovar. Ağustosun yarısı yaz, yarısı kış. Ah alan onmaz. Ah yerde kalmaz. Ahali isterse padişahı tahttan indirir. Ahlatın iyisini ayılar yer. Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez. Ahmak (şaşkın) misafir ev sahibini ağırlar. Ahmak gelin yengeyi halayığı sanır. Ahmak iti yol kocatır. Ak akçe kara gün içindir. Ak curun akmazsa kara curun kol gibi. Ak göt geçit başında belli olur. Ak gün ağartır, kara gün karartır. Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır. Ak koyun kara koyun geçit başında belli olur. Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır. Ak koyunun kara kuzusu da olur. Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır. Ak şeker, kara şeker, bir damar soya çeker. Akacak kan damarda durmaz. Akan çay her zaman kütük getirmez. Akan su yosun (pislik) tutmaz. Akan suya inanma, el oğluna güvenme. Akara kokara bakma, çuvala girene bak. Akarsu çukurunu kendi kazar (doldurur) Akarsuya inanma, eloğluna dayanma. Akça akıl öğretir, don yürüyüş. Akçanın iyisi kesede duran, bahçanın (bahçenin) iyisi eve yakın olan. Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur. Akı karası geçitte belli olur. Akıl adama sermaye. Akıl akıldan üstündür. Akıl için yol (tarik) birdir. Akıl ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz. Akıl kişiye (adama) sermayedir. Akıl olmayınca başta, ne kuruda biter, ne yaşta. Akıl olmayınca ne yapsın sakal? Akıl ortak ortak, mal ortağı kaypak. Akıl para ile satılmaz. Akıl verme para ver. Akıl yaşta değil baştadır. Akıl yiğide sermayedir. Akılları pazara çıkartmışlar, herkes (yine) kendi aklını beğenmiş (almış) Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun) Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir. Akıllı hırsız, şaşkın ev sahibini bastırır. Akıllı köprü arayıncaya dek (kadar), deli suyu geçer. Akıllı oğlan neyler ata malını, akılsız oğlan neyler ata malını. Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi. Akıllı, söylemeden (önce) düşünür, akılsız düşünmeden söyler. Akıllıyı arkada tutma, akılsızı klavuz etme. Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar çeker. Akılsız iti (köpeği) yol kocatır. Akılsız kasabın gerisine kaçar masadı. Akıntıya (karşı) kürek çekilmez. Akla gelmeyen (akla gelen) başa gelir. Aklın yolu birdir. Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama. Akmasa da damlar. Akraba (dost) ile ye, iç, alışveriş etme. Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini. Aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz. Akşam ise yat, sabah ise git. Akşam oldu kon, sabah oldu göç. Akşama karşı gitme, tana karşı yatma. Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir (iyidir) Aktan kara kalktı mı? Al (kırmızı) giyen aldanmaz. Al elmaya taş atan çok olur. Al giyinen alınır. Al gömlek gizlenemez. Al gününde al; ver gününde ver. Al ile arslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz. Al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunsun (gocunur) Al kibar kızını, işlerin bulana bulana, al çitak kızını gezsin eylene eylene. Al malın iyisini, çekme (sonra) kaygısını. Ala bakan iki bakar. Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz. Alacağın olsun da alakargada olsun. Alacakla verecek (borç) ödenmez. Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay. Alçak uçan yüce konar, yüce uçan alçak konur. Alçak yer yiğidi hor gösterir. Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır. Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır. Aleme cellat lazım; senin olman ne lazım? Alet işler, el övünür. Alın yazısı değişmez. Alında yazılı olan başa gelir. Alışmadık götte don durmaz. Alışmış kudurmuştan beterdir. Alışmış kursak, bulamacı ister. Alim unutmuş, kalem unutmamış. Allah balmumu yakana balmumu, yağmumu yakana yağmumu verir. Allah bilir ama kul da sezer. Allah bir kapıyı kapatırsa ötekini açar. Allah çam isteyene çam, mum isteyene mum verir. Allah dağına göre kar verir (verir kışı) Allah doğrunun yardımcısıdır. Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz. Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur. Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar. Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini. Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış. Allah kulundan geçmez. Allah kulunu kısmeti ile yaratır. Allah namerde muhtaç etmesin. Allah sabırlı kulunu sever. Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin. Allah sevdiğine dert verir. Allah son gürlüğü versin. Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir. Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez. Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir. Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz. Allah'ın ondurmadığını; Peygamber sopa ile kovar. Allah'tan umut kesilmez. Allı yelek, pullu yelek; gömlek yok canfes neye gerek? Alma alı, sat yağızı (satma kırı), bin doruya (ille doru), besle kırı (yağızın da binde biri) Alma delinin kızını soya çeker. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Alma soysuzun kızını, sürer anası(nın) izini. Almadan vermek, Allah'a mahsus (yaraşır) Almadığın hayvanı kuyruğundan tutma. Altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur. Altın anahtar her kapıyı açar. Altın ateşte, insan mihnette belli olur. Altın eli bıçak kesmez. Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur. Altın leğenin kan kusana ne faydası var? Altın pas tutmaz. Altın yerde paslanmaz, taş yağmurda ıslanmaz. Altın yere düşmekle pul olmaz. Altının kıymetini sarraf bilir. Aman diyene kılıç kalkmaz (eğilen baş kesilmez) Amca baba yarısıdır. Amcam dayım, hepsinden aldım payım. Ana (anne) kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar. Ana gezer, kız gezer; bu çeyizi kim düzer? Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz. Ana ile kız, helva ile koz. Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocada arar. Ana, yürekten yana. Ana, yürekten yana. Anadan olur daya (dadı), hamurdan olur maya. Anahtar doğruyadır. Analı kuzu, kınalı kuzu. Analık fenalık (kara yamalık) Anam babam kesem, elimi soksam yesem. Anan güzel idi, hani yeri; baban zengin idi, hani evi. Ananın (anasının) çıktıgı dala kızı salıncak kurar. Ananın (annenin) bahtı kızına. Ananın bastığı yavru incinmez (ölmez) Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al. Anlatışa göre verirler fetvayı. Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az. Ar dünyası değil kar dünyası. Ar yılı değil, kâr yılı. Araba devrilince (teker kırılınca) yol gösteren çok olur. Araba ile tavşan avlanmaz. Arabanın ön tekeri nereden geçerse arka tekeride oradan geçer. Arap eli öpmek, dudak karartmaz. Arayan belasınıda, devasınıda bulur. Arayan bulur, inleyen ölür. Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz. Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar. Arı bal alacak çiçeği bilir. Arı bal yapacak çiçeği bilir. Arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur. Arı kahrını çekmeyen balın kadrini ne bilir. Arı satmış namusu tellala vermiş. Arı söğüdü, akıllı öğüdü sever. Arı, bey olan kovana üşer (üşüşür) Arı, kızdıranı sokar. Arığa (göle) su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar. Arık arınır, ad arınmaz. Arık ata kuyruğu (da) yüktür. Arık etten yağlı tirit olmaz. Arık öküze bıçak çalınmaz. Arife tarif gerekmez. Arkadaş dediğinin gölgesinde suç işlenir. Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyeyim. Arkalı it kurdu boğar. Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle. Armudu say ye, elmayı soy ye. Armudun önü, kirazın sonu. Armut dalının dibine düşer. Armut piş, ağzıma düş. Armutun (armudun) iyisini ayılar yer. Arpa eken buğday biçmez. Arpa eken darı biçmez. Arpa ekip buğday bekleme. Arpa samanıyla, kömür dumanıyla. Arpa unundan kadayıf olmaz. Arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez. Arpacıya borç eden ahırını tez satar. Arsız neden arlanır, çul giyer de salınır. Arsızın yüzüne tükürmüşler, 'yağmur yağıyor' demiş. Arslan yatağından (yattığı yerden) bellidir (belli olur) Arşın malı kantar ile satılmaz. Asılmış adamın evinde ipten söz edilmez. Asil azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır. Asil azmaz, bal kokmaz. Asil ile taş taşı soysuz ile yeme aşı. Aslan kocayınca sıçan deliği gözetir. Aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir. Aslan postunda gönül dostunda. Aslan yatağından, şahan oturağından belli olur. Aslan yattığı yerden belli olur. Aslandan korkulur bağlı bile olsa. Aslı neyse nesli odur. Aslına çekmeyen haramzadedir. Aslında olan tırnağına getirir. Aslını inkar eden (saklayan) haramzadedir (kafirdir) Aslını inkar edenin nesli gevşek olur. Astar bol olmayınca yüze gelmez. Aş kaşık ile, iş keşik ile. Aş sabahın iş sabahın. Aş taşınca kepçeye paha olmaz. Aş tuz ile tuz oran ile. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Aşağıdan çıkarsa kışa, yukarıdan çıkarsa boşa. Aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur. Aşığa Bağdat sorulmaz (ırak, uzak değildir) Aşığın gözü kördür. Aşık daima bey oturmaz. Aşık kalemi kör, dört yanını duvar sanır. Aşını, eşini, işini bil. Aşk ağlatır, dert söyletir. Aşk olmayınca meşk olmaz. Aşure yemeye giden kaşığını taşır. At adımına göre değil, adamına göre yürür. At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin. At arıklıkla, yiğit gariplikle. At at oluncaya kadar sahibi mat olur. At beslenirken, kız istenirken. At binenin (iş bilenin), kılıç kuşananın. At binicisini tanır (bilir) At bir dizginde, öküz bir çizide belli olur. At bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur, at bulunmaz. At görmediysen, bokundan da mı atlamadın?! At ile avrat yiğidin ikbalindendir. At karnından, yiğit burnundan bellidir. At olacak tay yürüyüşünden belli olur. At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır. At ölür, itlere bayram olur. At sahibine (binicisine) göre kişner. At ver hasım ol, kız ver hısım ol. At yedi günde, it yediği günde unutur. At yiğidin yoldaşıdır. At, avrat ömrü uzatır. At, avrat, silah ödünç verilmez. Ata arpa, yiğide pilav. Ata binen nalını, mıhını arar. Ata binmek bir ayıp, (attan) inmek iki ayıp (bin ayıp) Ata da soy gerek, ite de. Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli. Ata dostu oğula mirastır. Ata eğer gerek, eğere er gerek. Ata et, ite ot verilmez. Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek. Ata sözü tutmayan, uluya kalır. Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar. Atanın sanatı oğula mirastır. Atasını tanımayan Allah'ını tanımaz. Ateş demekle ağız yanmaz. Ateş düştüğü yeri yakar. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Ateşe vursan duman vermez. Ateşle barut bir yerde durmaz. Atı alan Üsküdar'ı geçti. Atı atasıyla, katırı anasıyla. Atılan ok geri dönmez. Atım tepmez, itim kapmaz deme. Atımın anlı sakar, lakabını ele takar. Atın bahtsızı arabaya düşer. Atın iyisi arkadan gelmez. Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler. Atın ölümü arpadan olsun. Atın tepmezi, itin kapmazı olmaz. Atın ürkeği, yiğidin korkağı. Atın varken yol tanı, ağan varken el tanı. Atın yüğrükse bin de kaç. Atına bakan ardına bakmaz. Atla avrat yiğidin bahtına. Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatmaz. Atlar tepişir olan eşeklere olur. Atlar tepişirken arada eşekler ezilir. Atlasa kıl yapışmaz. Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış. Atlıya saat olmaz. Atlıya selam kelam, eşekliye sonra gine gelem. Atmaya niyeti olmayan Kürt, taşın büyüğüne sarılır. Atta karın, yiğitte burun. Atta, avratta uğur vardır. Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür. Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek. Attan indi eşeğe bindi. Attığın taş ürküttüğün kuşa değmez. Av avlayanın, kemer bağlayanın. Av köpeği avdan kalmaz. Av vuranın değil, alanın. Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz. Ava giden avlanır. Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir. Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir. Avradı er zapt etmez, ar zapt eder. Avradı eri saklar, peyniri deri. Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan - sabaha - kor bulaşığı. Avrat malı, kapı mandalı (tokmağı) Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar (yakar) Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür. Ay buluttan çıksın da gör, ayva tüyünü atsın da gör. Ay görmüşün yıldıza minneti yoktur. Ay ışığında ceviz silkilmez. Ay var yılı besler, yıl var ayı besler. Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz. Ayağı yürüten baştır. Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz. Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin. Ayağını yorganına göre uzat. Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz. Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne. Ayı çocuklarını büyütmüş, duru su içmeye vakti olmamış. Ayı görmeden bayram etme. Ayı sevdiği yavrusunu hırpalar. Ayı yavrusunu severken öldürürmüş. Ayın on beşi karanlık, on beşi aydınlıktır. Ayıpsız yar (dost) arayan, yarsız (dostsuz) kalır. Ayırıcı gelmiş, seçici gelmiş. Orta yere sıçıcı gelmiş. Ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış. Ayinesi iştir kişinin. Ayrandan aşağı katık olmaz. Ayranım (yoğurdum) ekşidir diyen olmaz. Ayvaz kasap hepsi bir hesap. Ayyar tilki art ayağında tutulur. Az ateş çok odun yakar. Az el aş kotarır, çok el iş kotarır. Az kaz, uz kaz, boyunca kaz. Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır. Az menfaat çok zarara mal olur. Az olsun, öz (uz) olsun. Az sabırda, çok keramet vardır. Az söyle, çok dinle. Az tamah çok ziyan getirir. Az veren candan, çok veren maldan. Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa. Az yetmez, çok artmaz (artmazsa yetmez, yetmezse artmaz) Az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur. Aza demişler: '-Nereye?' '-Çoğun yanına!' demiş ('-Azca nereye?' '-Çokçanın yanına!') Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz. Azan kurda kızan köpek. Azan Mevlasınıda bulur, belasını da. Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez. Azı karar çoğu zarar. Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız) başım. Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur. Azimli sıçan duvarı deler. Azmin elinden bir şey kurtulmaz (ne kurtulur?) Azrail gelince oğul, uşak sormaz. A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z