Nankörlük Sözleri | Sayfa 1

Nankör insanlara karşı tahammül seviyemi yitirdim!

İki türlü yara alır insan. Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekinden.

Çok anlam yüklüyoruz hayata, çok şey bekliyoruz insanlardan. Oysa hayat çok kısa ve insanlar da nankör.

Çok şey beklemeyin hayattan. Hayat kısa, hayaller ağrılı ve insanlar nankördür!

Ben güvenimi, uğruna kendimi bile unuttuğum, derdini derdim bildiğim, hüznüne ortak olduğum, her türlü fedakarlığı gözümü kırpmadan yaptığım o insanların aslında umurlarında olmadığımı fark ettiğimde kaybettim.

Hayatta insana en çok acı veren; ne parasızlık ne de yalnızlık; En acı olan vefasızlık!

Çok şey beklemeyin şu fani dünyadan. Hayat kısa, hayaller ağır, insanlar nankördür.

İnsanı ne sırtında, ne de omzunda taşıdıkları yorar. İnsanı asıl yoran şey yüreğinde taşıdıklarından göremediği vefadır.

O kadar çok nankörlük gördüm ki, bazen iyilik yapmaya korkuyorum!

Bin doğru yapsan da, bir yanlışını konuşur tanıdığın insanlar.

Arkamızdan kazılan kuyuları birleştirsek, belki petrolü bulurduk.

İnsanlara aynı iyiliği düzenli olarak yapınca, onu artık senin görevin zannediyorlar. Muazzam bir nankörlük çeşidi!

Harcadığın tüm çabalar eğer bir kör içinse, alacağın tek karşılık nankörlüktür!

İnsanların nankörlük yapacaklarını baştan kabul ederek iyilik yap, yapacaksan. İnsanın yaratılışı nankör.

Kimse çok fazla değer versem, karşılığında sadece dargınlık ve nankörlük görüyorum!

Nankörlük, sadece kendini seven başkalarını hiç önemsemeyen ve menfaati bitince işine, yoluna bakan insanlarda görülen bir rahatsızlıktır.

Bazıları şükür etmeyi, bazıları küfür etmeyi öğretir insana. Bana hep küfür etmeyi öğrettiler!

Menfaati bittiyse nankörlüğüne hazır ol.

Beni sevebilme ihtimalin bile güzeldi. Keşke olabilseydi.

Bugün seni yoran şeylerden çok şikayetçi olma. Onlar seni daha zor yarınlara hazırlıyor.

Kral kim olursa olsun kraliçe hep benim.

Kızgınlık çok gürültülüdür, oysa kırgınlık ne kadar da sessiz.

Kıskandırırken dikkat et! Ya nefret edersem...

Öyle bir geliyorsun ki aklıma, bıçağın bıçağı bilediği gibi. Ve öyle çok özlüyorum ki seni tıpkı o bıçağın kemiğe dayandığı gibi.